TARİHİ
Bölgenin tarihöncesi ve tarih çağlarına ait bilgilerinin yeterince araştırılmadığı yapılan incelemeler sonucu anlaşılmıştır. Yörenin ilk tarihi bilgileri Hititler zamanından başlamakta olup, Hitit metinlerinde "Azzi Hayaşa" ülkesi olarak adlandırıldığı ve bölgede Kaşga'ların yaşadığı belirtilmektedir. Hititlerden sonraki dönem hakkında pek bilgi bunmamaktadır. Bölge kısa bir süre Kimmer ve İskitlerin saldırılarına maruz kalmıştır.
M.Ö. 298-63, Yöre uzun süre Pontusluların egemenliği altında kalmıştır. Bizans döneminde, İmparator Hustinianus zamanında şehir imar edilmişdir. Bu dönemde şehrin adı Karahisar anlamına gelen Mavrokastron olarak söyleniyordu. Bölgede Pauilican mezhebi yayılmış ve önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur.
Daha sonra Şehrin 778 yılında kısa bir süre Emevi ordularınca ele geçirildiği ve 939/940 yılları arasında ise şehrin çevresindeki köylerin, Abbasi döneminde ele geçirildiği bilinmektedir. 1074 yılından sonra şehir Mengücek Gazi ile Danişment Gazi tarafından ortaklaşa fethedilmiştir.
1228 yılında şehir Anadolu Selçuklu devletine bağlanmıştır. Daha sonraları sırası ile İlhanlıların, Eratna Devletinin, Kadı Burhanettinin, Karakoyunluların ve Akkoyunluların idaresine girmiştir.
1473 yılında Otlukbeli savaşında, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın Fatih Sultan Mekmet'e yenilmesinden sonra, şehir Osmanlı devletinin idaresine girdi. Şehir Osmanlılar zamanında Karahisar-ı Şarkî adıyla sancak merkezi olmuş ve şehzadeler şehri haline gelmiştir.
Evliya Çelebinin Şehir hakkında verdiği bilgilerde, Şehrin adının, kalesinin taşlarının siyah olmasından geldiği yazılmakta.
I.Dünya savaşı yıllarında şehirde küçük çaplı eşkiyalık olaylarının yanı sıra, Ermeni ve Rumların isyan hareketlerine giriştikleri görülmüştür. 1915 yılında başlayan Ermeni isyanında Şehir yakılıp yıkılarak, kale tahrip edilmiştir. Ruslar'ın Harşit Çayına kadar ilerlemesi ile bölgede kıtlık başgöstermiş olup halk iç kısımlara göç etmiştir.
Şebinkarahisar, 1923 yılında il oldu. 11 ekim 1924 yılında Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Erzurum ve çevresinde meydana gelen deprem dolaysıyla gittiği Erzurum'dan dönerken Şehri ziyaret eder ve halka hitaben bir konuşma yapar. Bu ziyaretin hatırası olarak Karahisar-ı Şarki olan şehrin ismi Şebinkarahisar olarak değiştirilmiştir.
Şebinkarahisar 1933 yılında ilçe haline getirilerek Giresun iline bağlanmıştır.
COĞRAFYA
1350 m. rakıma sahip Şebinkarahisar, Giresun dağlarının güney eteklerinde, Avutmuş çayı vadisini kuzey yamaçlarında kurulmuştur. 1349 km2 yüzölçüme sahip olan ilçenin, Giresun iline olan uzaklığı 118 km'dir.
İlçe, Dereli, Çamoluk ve Alucra ilçeleri , Gümüşhane ve Sivas illeri ile çevrilidir. İlçede yarı kurak İç Anadolu iklimi ile nemli Karadeniz iklimi arasında bir geçiş iklimi hakimdir.
Önemli akarsuları arasında, Kelkit Çayı, Avutmuş çayı, Alişar çayı, Asarcık ve Soğulcuk dereleri sayılabilir. Önemli dağları arasında ise Karagöl dağları, Avşar tepe, herek dağı, Tutak dağı, Erimez tepe, Hevlekmaşatlık tepe sayılabilir.
İlçede, 25 bin hektar orman arazi bulunmakta olup, orman bitki örtüsü arasında, sarıçam, köknar, kavak, meşe başta gelir.
Bölge, madencilik açısından oldukca zengin yataklara sahiptir. Liyint, granit, şap, pirit, Uranyum ve çinko-kurşun gibi önemli maden yatakları bulunmaktadır.
İlçenin nüfusu her geçen gün azalmaktadır. 1997 nüfus tespit sonuçlarına göre, İlçe merkez belediyesine bağlı 13 mahalle ve 57 köyün toplam 31.329'tir.
EKONOMİ
İlçeyi Alucra ve Giresun'a bağlayan yol asfalt, diğer yolların tamamı stabilize ve ham yoldur. E-80 Devlet karayolu ile ilçe Karadenizin İç Anadoluya açılan kapısı durumundadır.
İlçe, uzun yıllar il statüsünde kaldığından civar yerleşim birimlerinin ekonomik ve ticari merkezi olmuştur.
En fazla yer kaplayan tarım bitkileri buğday ve arpadır. Bunların dışında sebze ve meyve ile tütün önemli ürünler arasındadır. Coğrafi yapının özelliklerinden dolayı yörede hayvancılık gelişmiştir. Yörede 42 bin hektarlık çayır ve mera bulunduğundan çok sayıda büyükbaş, küçükbaş ve kümes hayvanı yetiştirilmektedir.
Kılıçkaya Baraj gölü balıkçılık açısından iyi bir potansiyel oluşturmaktadır. Ayrıca suni alabalıkçılık yapılmakta olup gelişimi için çalışmalar sürdürülmektedir.
Ayrıca bal arıcılığı yapılmakta olup, 10.000 civarında kovan bulunmaktadır. Bu kovanların tamamı fennidir
Yörede imalat yapan atölyelerin dışında önemli bir sanayi kuruluşu yoktur. madencilik ile uğraşan Ber - Oner, Başaran Süt fabrikası, Doruklu Süt fabrikası, Şebin tavukçuluk bölgenin önemli kuruluşlarıdır.
Bölge, madencilik açısından oldukça zengin olup, Çok eski tarihlerden bu yana şap madeni merkezi sayılan ilçede halen kurşun-çinko madeni işletilmektedir.
TURİZM
Çok zengin bir kültür mirasına sahip olan İlçede Turizmi geliştirecek altyapı ve sosyal tesis kurulmamıştır.
İlçede, Şebinkarahisar kalesi, Bayramşah Camii, Kurşunlu Hamamı, Taş Hanlar, Pertevniyal Çeşmesi, Kadıoğlu Camii, Fatih Camii önemli tarihi eserlerdir.
Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ilçeyi ziyareti sırasında kaldığı tarihi ev müze olarak kullanılmakta olup, içinde 500'e yakın tarihi eser bulunmaktadır.
YAYLACILIK
İlçede Yaylacılık çok gelişmiş olup, bu yaylalara Giresunun çeşitli İlçelerinden aileler göç etmektedir. Yaylalarda çeşitli festivaller düzenlenmektedir.
ÖRF VE ADETLER
Örf ve Adet ve foklorik gelenekleri bakımından Giresun ilinin genel kültürel yapısının dışında farklı zenginliklere sahiptir. Örf ve Adet bakımından Kardenizin dışında İç Anadoluyu yansıtmaktadır.
Lehçe ve şive yönünden kendine özgü bir yapısı vardır. Yöreye has Türküler; Karahisar türküsü, efeler türküsü, altın yüzük, zülüfleri tutam tutam, tamzara türküsü'dür.
Celeçoş çorbası, toyga çorbası, göllü gavut, hoşveren kavurması, keşkek gibi yöreye has yemekleri bulunmaktadır.